" Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum. Bizi birbirimizden ayıran emektir. Ben çalışmaya inanıyorum."

Çalışmanın ve başarmanın ülkemizdeki en önemli örneklerinden birini anlatacağız bugün. Kendisi Aziz Sancar. Şimdi detaylı olarak bakalım, Aziz Sancar kimdir?

Aziz Sancar ve İlham Veren Hayat Öyküsü

Aziz Sancar 1946'da Savur, Mardin'de 8 kardeşin 7.si olarak doğdu. Lisede kimya öğretmeninden etkilendi ancak arkadaşlarının da ısrarıyla İstanbul Tıp Fakültesi'ne girdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1969 yılında birincilikle mezun oldu. Ardından Savur'a dönerek burada 2 yıl hekimlik yaptı. Maaşıyla hastaların ilaçlarını aldı. Hastalarla o kadar yakınlık kurmuştu ki Aziz Sancar'ın yazdığı reçeteyi muska olarak başına takan hastaları oldu. Aziz Sancar Mardin'de sağlık ocağında çalıştığı bu zamanları "Hayatımın en mutlu zamanları." olarak tanımlıyor.

Mardin'de doktorluk yaparken 1971'de NATO-TÜBİTAK bursuyla ABD'de Johns Hopkins Üniversitesine kabul edildi. Burada geçirdiği 1.5 yılda dil sorunu ve ruhsal sorunlar yaşadı. Türkiye'ye döndüğünde psikolojik yardım aldı. Türkiye'deyken Teksas'tan Claud Rupert'ten davet aldı. Teksas'ta ilk zamanları çok zor geçti laboratuvarda kalmak ve itfaiye hortumuyla duş almak zorundaydı.

Aziz Sancar'ı başarıya götüren, inandığı ve istediği şeylerin yolundan gitmek oldu...

O günlerin ardından burs kazandı ve burada  fotoliyaz olarak adlandırılan bir geni klonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğalttı. Aynı zamanda bu çalışmasıyla ABD'de genetik mühendisliğinin ilerlemesine büyük katkıları oldu. Bu genin kodladığı enzim, ultraviyole ışıkları ile zarar görmüş DNA'nın onarımını yapmaktaydı. Bu buluş Sancar'ın önce yüksek lisans, ardından doktora derecesi (1977) almasını sağladı.

2015'te ise 30 yıldır üzerinde çalıştığı DNA onarımı alanında Nobel Kimya Ödülü kazandı. Başarılı bilim insanı, başarısını "Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum. Bizi birbirimizden ayıran emektir. Ben çalışmaya inanıyorum." sözleriyle ifade ediyor ve bunu birçok konuşmasında tekrarlıyor. "Bilimde tesadüf yoktur çok çalışmak vardır." sözleriyle de dediklerini destekliyor.

Sancar, Nobel ödülü sertifikasını ve madalyasını Anıtkabir'e sergilenmesi için vermiştir. Onu yetiştirenin ülkesi olduğunu, İstanbul Tıp Fakültesi'nde aldığı eğitimi dünyanın hiçbir yerinde alamayacağını söylemiştir. "Ben Nobel almasaydım da çalışmalarım ders kitaplarına girecekti ve Türk çocuğu Piri Reis'in ilk haritayı çizdiğini okuduğu gibi bu araştırmaları okurken Aziz Sancar adını okuyacaktı. Bu Nobel'den daha önemli bir ödüldür." demiştir. ABD'ye gittiğinde hep Türkiye'ye döneceğini düşünmüştür ama o zaman çalışmalarını Türkiye'de sürdüremeyeceği ABD'de kalmıştır. Sancar çalışmalarına Kuzey Carolina Üniversitesi'nde devam etmektedir.

"Çalışmak kendimize , ailemize milletimize; vatan ve namus borcudur."

Aziz Sancar